Tıpkı internetin 1990’larda yaptığı gibi, yapay zeka da işin tanımını değiştirecek. Değişim korkutucu olsa da, eğer son üç yıl bize bir şey öğrettiyse, aynı zamanda işleri yapma şeklimizi yeniden keşfetme fırsatı da olabilir. Hem çalışanlar hem de işverenler için önümüzdeki değişiklikleri yönetmenin en iyi yolunun, becerilere öncelik veren bir zihniyeti benimsemek olduğuna inanıyorum.
Çalışanlar için bu, işinizi bir iş unvanı yerine bir dizi görev olarak düşünmek ve bu görevlerin yapay zeka ilerledikçe düzenli olarak değişeceğini anlamak anlamına gelir. İşinizi yapay zekanın tamamen üstlenebileceği görevlere, yapay zekanın verimliliğinizi artırabileceği görevlere ve benzersiz becerilerinizi gerektiren görevlere bölerek, sahip olduğunuz işte rekabetçi kalabilmek için gerçekten yatırım yapmanız gereken becerileri belirleyebilirsiniz. .
Sonuçta, birçok iş için gereken beceriler 2015’ten bu yana yüzde 25 gibi şaşırtıcı bir oranda değişti ve yapay zeka gibi yeni teknolojilerin hızla gelişmesi nedeniyle bu sayının 2030 yılına kadar en az yüzde 65’e ulaşması bekleniyor. Ve bu sadece yapay zeka okuryazarlığıyla ilgili beceriler değil; insan becerilerinin de önemi artıyor. Verilerimiz, yapay zeka araçları iş yerinde daha yaygın olarak kullanıldıkça profesyonellerin daha önemli hale geleceğini düşündüğü en önemli becerilerin problem çözme, stratejik düşünme ve zaman yönetimi olduğunu gösteriyor.
İşverenlere gelince, yapay zekanın yükselişi, yeteneklerin işe alınması ve geliştirilmesinde beceriye dayalı bir yaklaşımın önemini yalnızca artırıyor. İnsanlar yapay zeka becerilerini hızlı bir şekilde öğreniyor; yapay zeka becerisine sahip üye sayısı artık 2016’ya göre dokuz kat daha fazla. Ve bu yeni geliştirilen becerileri uygulamaya koyma konusunda bir açlık var: yapay zekadan bahseden LinkedIn iş ilanları veya Üretken yapay zeka, son iki yılda, teknolojiden bahsedilmeyen iş ilanlarına göre yüzde 17 daha fazla başvuru artışı gördü. İşe alırken (bir kişinin kazandığı derece veya sahip olduğu işlerden ziyade) bu becerilere odaklanan liderler, iş yapma şeklimiz değişmeye devam ettikçe daha fazla potansiyelin kilidini açacak ve daha çevik olacaklardır.
Aynı şey yeteneğin geliştirilmesi için de geçerlidir. İşverenlerin eğitimci haline geldiğini, işe alımlar, çıraklık ve akademiler yoluyla sürekli değişen işlere “işe almak için eğitim” verdiklerini ve aynı zamanda çalışanları yeni deneyimlere götüren beceri geliştirme ve görev turları yoluyla sürekli değişen rollere “terfi etmek için eğitim” verdiklerini göreceğiz. işlevler ve hatta belki yeni kariyerler. Bu, yapay zekayla ilgili zorlu beceriler için geçerli olacak, ancak belki daha da önemlisi insan becerileri için de geçerli olacak: Verilerimiz ABD’li yöneticilerin yüzde 92’sinin insan becerilerinin her zamankinden daha önemli olduğuna inandığını gösteriyor.
2024, problem çözme, empati ve aktif dinleme gibi insan becerilerinin kariyer başarısı için daha temel olduğu ve insanlar arası işbirliğinin şirket başarısı için daha temel olduğu yeni bir çalışma dünyasının kapılarını açmaya başlayacak. Liderlerin ve çalışanların yapay zekayı araç kutusundaki tek bir araç olarak düşünmesi gerekiyor. İnsanların yerini almaz, işlerini daha etkili bir şekilde yapmalarına olanak tanır ve onlara işlerinin daha değerli ve daha insani kısımlarına odaklanmaları için zaman bırakır. Örneğin bir yazılım mühendisi, düzenli olarak gerekli olan daha rutin veya tekrarlayan kodlama konusunda yapay zekadan yardım alabilir ve bu da ona yeni fikirler geliştirmeleri için daha fazla zaman kazandırabilir. Ya da bir işe alım uzmanı, iş ilanlarının oluşturulmasını yapay zekaya bırakarak zamandan tasarruf edebilir ve adaylarla konuşmak ve onlarla ilişkiler kurmak gibi işe alım sürecinin daha stratejik kısımlarına odaklanabilir.
2024’te liderler, sürekli gelişen bu teknolojiden faydalanırken aynı zamanda çalışanlarını da güçlendirecek ve insanlar beceri geliştirme ve sürekli eğitimlerini yapay zeka becerileri ve pratik insan becerileriyle uyumlu hale getirecek. Sonuç, her zamankinden daha insani ve daha tatmin edici yeni bir çalışma dünyası olacak.
Kaynak: Wired Magazine
